Harry Potter serisinin ikinci kitabı olan Sırlar Odası, seride en sevmediğim ve okurken sıkıldığım kitap diyebilirim.Biliyorum aslında oldukça ilginç bir macera yaşanıyor kitapta fakat diğerleriyle karşılaştırdığımda en az Sırlar Odası kitabını seviyorum.Kitapta merakla okuduğum tek kısım Voldemort'un hayatına kısaca değinilen kısım oluyor.Serinin sıkı bir hayranı olarak kitapları blogda ayrı ayrı anlatmaya karar vermiştim.İlk kitap olan Felsefe Taşı'nı şurada anlatmıştım.Bugün ise ikinci kitap olan Sırlar Odası'nı anlatacağım.
Konusu:
Yaz tatili için yine eniştesi ve teyzesinin yanına dönen Harry, burada hiçbir şeyin değişmediğini fark eder.Eniştesi ve teyzesinin baskıları hala devam etmektedir.Harry'nin büyülü dünyasına ait hareket ve sözlerinin komşuları tarafından duyulmasından korkan Dursley'ler Harry'yi olabildiğince kısıtlarlar.Bir gün Harry'nin odasına bir ev cini olan Dobby'nin girmesiyle Dursley'lerin bu korkuları gerçek olur.Dobby, bu sene Harry'yi Hogwarts'ta büyük bir tehlikenin beklediğini söyler ve okula gitmemesi için yalvarır.Harry gerçek evi olan Hogwarts'a gitmemesinin mümkün olmadığını söyleyince Dobby sihir yeteneklerini Harry'nin eniştesi ve teyzesinin konukları önünde sergiler.Dobby'yi fark etmeyen Dursley'ler suçun Harry'de olduğunu düşünerek onu odasına kilitler ve okula bile gitmesini yasaklarlar.Günlerdir Harry'den haber alamayan Ron, ağabeyleri ile birlikte uçan bir arabayla Harry'yi kaçırırlar.Harry okula Weasley ailesi ile birlikte hazırlanır ve onlarla gider.
Hogwarts'a geldiklerinde bir müddet sonra tuhaf olaylar gerçekleşmeye başlar.Okulun bir duvarında Sırlar Odası'nın açıldığı ve bulanıkları (Muggle kanı taşıyanları) tehdit eden mesajlar yazmaktadır.Ayrıca bu mesajlarla birlikte birkaç öğrenci de taşlaşmaya başlamıştır.Bu durum ciddileşince Hogwarts'ı kapatmaya kadar gidecek kararların alınabileceği söylentileri yayılmaya başlar.Harry ve arkadaşları bunu hiç istemez ve bu olayı kimin yaptığını öğrenmek için plan yaparlar.Bu sırada Ron'un kız kardeşi Ginny'nin Sırlar Odası'na kaçırıldığı ve ölmek üzere olduğu bilgisini duyarlar.Harry ve Ron bunu kendi yöntemleriyle halletmek için işe koyulurlar.Sırlar Odası'nın yerini bulurlar.Fakat burada savaşmaları gereken bir Basilisk vardır.Bu Basilisk yılanının gözlerine bakan kişiyi ise ölüm bekler.Harry bunları bilerek Sırlar Odası'na girer, Ginny'ye ulaşır ama Ginny ölmek üzeredir.Tam bu sırada ise genç bir öğrenci içeri girer.Harry ondan yardım ister fakat o, Ginny ölüme yaklaştıkça canlandığını söyleyerek bu teklifi reddeder.Bu kişi Lord Voldemort'un gençliğidir.Bu olayın, Ginny'nin Tom Riddle'ın (Lord Voldemort) güncesini keşfedip onunla yazışırken, Tom'un hayata dönmek için umutlanmasıyla meydana geldiğini anlatır.Harry'nin derhal bu günlüğü yok edip Ginny'yi kurtarması gerekmektedir.Basilik ile Dumbledore'un yardımlarıyla savaşır ve sonunda günceyi ve Tom Riddle'ın bedenini yok ederek Ginny'yi kurtarır.
Yorumum:
Yukarıda da belirttiğim gibi seride en az sevdiğim kitap.Genellikle sırayla okurum kitapları ama arada Harry Potter'dan istediğim bölümleri okumak istersem sanırım elim bu kitaba gitmez.Hikayenin geneli bana sıkıcı geliyor.Kitapta benim en sevdiğim kısım sadece Tom Riddle'ın güncesi sayesinde Sırlar Odası'nda yavaş yavaş hayata dönmeye başladığı kısım.Yıllar önce tutulan bir günce sayesinde tekrar hayata dönme hikayesi oldukça farklı ve okunası geldi bana.Aynı zamanda burada Voldemort'un hayatının bir kısmını kendi anlatımıyla da okuduğumuz için en okunabilir kısmı burası diye düşünüyorum.Filmini de çok sevmiyorum bu bölümün, belki onun da etkisi olabilir.
Kitaptan Alıntılar:
-"Ama gitmem gerek -yeni sömestr eylülün birinde başlıyor.Beni ayakta tutan tek şey bu.Burada yaşamanın nasıl olduğunu bilemezsin.Ben buraya ait değilim.Ben sizin dünyanıza aidim -Hogwarts'takine."
-Ancak Harry'nin, Ron'ların evindeki hayata ilişkin olarak en sıradışı bulduğu şey konuşan ayna ya da şıngırdayan gulyabani değildi.Oradaki herkesin onu seviyor görünmesiydi.
-"Efsaneye göre, Slytherin, kendi hakiki varisi okula gelene kadar başka kimse açamasın diye Sırlar Odası'nı mühürledi.Oda'nın mührünü ancak varis açabilecek, içerdeki dehşeti o dışarı salıverecek ve bununla, okulu sihir çalışmaya layık olmayanlardan arındıracaktı."
-"Fawkes bir Anka kuşudur, Harry.Ankalar ölme vakti gelince alev alırlar, sonra da küllerinden yeniden doğarlar."
-"Benim adım Tom Riddle.Neyse ki anılarımı mürekkepten daha kalıcı bir şekilde kaydetmiştim.Ama bu güncenin okunmasını istemeyenler olacağını biliyordum hep."
-"Ayrıca göreceksin ki, Hogwarts'ta isteyen herkese yardım edilir."
-"Sen bir hayalet misin?" dedi Harry, ne düşüneceğini bilemeyerek.
"Bir anı," dedi Riddle sessizce."Elli yıldır bir güncede saklanmış bir anı."
-"Voldemort," dedi Riddle yumuşak bir sesle, "benim geçmişim, bugünüm ve geleceğim, Harry Potter..."
-"Bana saldırdığında güçlerini neden yitirdiğini kimse bilmiyor," dedi Harry birden."Ben kendim de bilmiyorum.Ama beni niye öldüremediğini biliyorum.Çünkü annem beni kurtarmak için can verdi."
-"Bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir, Harry."
Yazar: J.K.Rowling
Tür: Fantastik Kurgu
Sayfa Sayısı: 403
Bu yazı reklam değildir.
2 Yorumlar
aaaa hepsini eşit seviyom kitapların :) filmlerini de :) yüzüklerin efendisi filmleri kitapları da öyle :)
YanıtlaSilGerçekten mi ya, benim için aralarında bazı kitaplar daha güzel😄
Sil