Kırmızı Pazartesi kitabı, yazarını ilk kez bu kitapta tanıdığım bir eser.Yazardan okuduğum ilk eserdi yani.Aslına bakarsanız kitaptan ve yazardan haberim yoktu ama sıkça tavsiye edilen kitaplar arasında görünce merak edip aldım.Okuduğum ilk Latin Amerika Edebiyatı eseri değil ama bu Edebiyat türüne ait çok az eser okuduğumdan kitabı okurken bazı yerlerde zorlandığım bir kitap oldu.Rus Edebiyatı'nda bile sanırım isimlerde ve yerlerde bu kadar zorlanmıyorumdur:) Neyse efendim kitabı okudum, konusundan ve az biraz yorumlarımdan da burada bahsetmek istedim.
Konusu:
Kırmızı Pazartesi kitabı, Latin Amerika'da geçen bir namus cinayeti olayını anlatıyor.Aslında kitabın arkasında bu olayın yazarın çocukluğunda yaşanan bir olay olduğu söylenmiş ama yazar bu olayı kendi anlatımıyla bir roman haline getirmiş.Konusu ise şöyle; Santiago Nasar, bir namus meselesinin sorumlusu olarak görülmektedir.Evlendiği gece kocası tarafından babasının evine gönderilen bir kızın daha önce bir birlikteliği olduğu dedikodusu yayılmaya başlar.Kız emin olmamakla birlikte Santiago Nasar'ı suçlar ve abileri hemen Santiago'nun peşine düşerler.Kitap Santiago'nun öldürüleceği günden başlıyor ama devamında olayların öncesine yer veriliyor.Başı ve sonu aynı gün olan hikayenin geçmişi, olay örgüsü ortasında.Kitap boyunca asıl suçlunun kim olduğunu, halkın bu dedikodulara nasıl tepki verdiği ve yaşanacak olan bu cinayetin bilinmesine rağmen Santiago'nun günlük yaşamına normal bir şekilde devam edişi, kitabı bir cinayet romanı olmanın dışında toplumsal ve psikolojik bir eser olmaya da itmiş.Santiago bir bakıma o günü kendini kaderine razı olarak yaşamış.
Yorumum:
Açıkçası benim keyif alarak okuduğum bir kitap olmadı.Belki anlatım şeklinden ve olayların dağınıklığından dolayı bilemiyorum ama kitaba çok fazla dikkatimi veremedim ve çok bir şey de anlamadım.Çok aklımda kalan bir eser olmadı.Fakat kitapta fark ettiğim şey olayların ve karakterlerin çok detaylı anlatılmış olması oldu.Buna rağmen dediğim gibi çok bir şey anlayamadım eserden.
Kitaptan Alıntılar:
-Bu yüzden de Santiago Nasar'ın bu bilinçli vurdumduymazlığı onun intiharı demek olmuştu.Üstelik Vicario kardeşlerin kendisini öldürmek için beklediklerini son anda öğrendiğinde gösterdiği tepki, anlatıldığı gibi, panik olmamış, daha çok masum bir insanın şaşkınlığı olmuştu.Benim kişisel izlenimim, neden öldüğünü anlamadan öldüğü yolundaydı.
-Kader bizleri görünmez kılar.
-"Beni öldürdüler, Wene Hala," demişti.
Yayınevi: Can Yayınları
Tür: Roman, Polisiye
Sayfa Sayısı: 107
Bu yazı reklam değildir.
4 Yorumlar
Bu kitabın bir de filmi var. İlk izlediğimde tam hatırlamıyorum ama 30 yıl olmuştur sanırım. Sonra geçen yıldı galiba, karşıma çıkınca bir daha izledim. Kitabını da okuduydum. Filmi kitaptan daha güzel geldi bana. Fırsat bulursanız filmini izlemenizi tavsiye ediyorum.
YanıtlaSilOkuyup kıymetli paylaşımınıza teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık olsun.
Yorumunuzu görünce inceledim filmi biraz.Kitabı pek sevemedim ama filmi öneriyorsanız bir bakayım ona:)Çok teşekkürler:)
Silfilmi güzeel :)
YanıtlaSilBilemiyorum ya izleyebilir miyim:)
Sil