GAZAP ÜZÜMLERİ | JOHN STEINBECK KİTAP KONUSU VE YORUMUM🍇

 

Fareler ve İnsanlar kitabını ilk okuduğum zaman çok sevdiğimi hatırladığımdan tekrar okumak için listeme almıştım.Bu sırada John Steinbeck'in diğer kitaplarını da merak ediyordum ve aralarında en çok ilgimi çeken Gazap Üzümleri oldu.Kitabı bulmak biraz zordu ve bir miktar da pahalıydı ama Fareler ve İnsanlar'ı okuduğum dönemde Gazap Üzümleri'ni de okumak istediğimden kitabı aldım.Geçtiğimiz ay bu kitabı okuyup bitirdim ve kitabın konusundan ve kendi yorumlarımdan bahsetmek istedim.

Konusu:

Amerika'da yaşayan ve çiftçilikle uğraşan Joad ailesi kısa süre içerisinde, içinde yaşadığı toprakların ve buradan üreterek kazandıkları ekmek parasının değerinin kalmadığını acı bir şekilde öğrenirler.Onlara artık buradaki toprakların değerinin kalmadığı, çevresindeki yerlerin satın alındığı söylenir.Satın alınan yerler artık insan işçiliğiyle değil de makinelerle ekilip biçilecektir.Ya orada kalıp bir makine kullanarak geçimlerini sağlayacaklar yada toprakların, mahsüllerin çok daha değerli olduğu Kaliforniya'ya göç edip orada toprak sahibinin vereceği üç-beş kuruşa çalışarak geçimlerini sağlayacaklardır.Burada, kendi topraklarında kalırlarsa herkesin çalışma şansı yoktur ve kendilerinin zannettikleri birçok alan çoktan zengin toprak sahiplerine satılmıştır.Kaliforniya'ya göç etmek ise onlara çok pahalıya mal olacaktır.Ama ellerinde seçenek olarak sadece göç etmek kalmıştır.Bu sırada, karıştığı bir kavga yüzünden hapiste olan Tom da şartlı tahliyeden serbest bırakılınca ailesinin yanına dönmüştür.Dört sene içerisinde değişen olanakları, yaşam şartlarını gören Tom neye uğradığını şaşırmıştır.Ailesine destek olmak için onlarla birlikte göçe katılır.Yol boyunca birçok zorluk çekerler.Paraları hızla azalmaya başlar, kayıpları olur.Bu göç yüzünden çok şey feda ederler.Göç yolunda da ailenin birçok ferdi kendilerine ayrı bir yol çizmek için gruptan ayrılır.Arada bir onlar gibi ekmek parasını çıkarmak için göç yolunda olan başka ailelerle karşılaşırlar.Bunların kimisi de dönüş yolundadır.İleride kayda değer hiçbir şeyin olmadığından, çok az maaş verdiklerinden ve insanların açlıktan hastalanıp öldüklerinden söz etmektedirler.Ayrıca bu yaşam şartlarına ve verilen maaşlara sesini çıkaranları susturmak için de sıkı güvenlik önlemleri alınmıştır.Joad ailesi direnebildiği kadar direnmeye, çalışabildiği kadar çalışmaya çalışırlar.Fakat yaşam şartları zorludur ve el uzatan kimse yoktur.Gözlerinin önünde birçok insanın açlıktan, bakımsızlıktan ölümüne şahit olmuşlardır.Ayakta durabilmek için aileden kalanlarla birbirlerine sımsıkı tutunup ellerinden geleni yapmaya çalışırlar.Bu büyük yıkımı, hayal kırıklığını aşabilmek için çabalarlar.

Yorumum:

Betimlemesi gereğinden fazla olan bir Steinbeck eseri.Kitabın başlarında bu kitap nasıl bitecek diye düşünmedim değil.Gereksiz uzun yerleri vardı kitabın.Ama konusu güzeldi.Çok ağır ve acıklı bir hikaye baştan söyleyeyim okumak isteyen olursa.Kendinizi hazırlayın ve bu kitaba özel ayrı bir vakit ayırın.Steinbeck yine burada da ciğerleri dağlayan bir hikaye kaleme almış.Yalnız Stenbeck'in hayvanlarla alıp veremediği mi var diye düşünmeye başladım.Fareler ve İnsanlar'da hayvan telef etmeyi normal bir şekilde kaleme aldığında orada yazardan biraz soğumuştum.Gazap Üzümleri'nde bu durum daha fazla ve daha acımasız şekilde anlatılmış.Sebepsiz yere birçok hayvan katli hikayenin arasına, sanki olağan bir şeymiş gibi sıkıştırılmış.Bu yerlerde sinirlerim çok gerildi.Bir değil iki kitabında bu tarz şeyler okuyunca artık yazarın merak ettiğim diğer eserlerini şimdilik okuma listemden çıkardım.Bir de Gazap Üzümleri gerçekten çok ağır bir hikaye olunca diğerlerini okumak gelmedi içimden açıkçası.

Kitaptan Alıntılar:

-"İnsan zorla hiçbir şey yapmaz!"

-Garip, sessiz bir hücrede yaşıyor, dış dünyaya durgun gözlerinin arasından bakıyordu.Bu dünyanın bir yabancısıydı, ama yalnızlık duymuyordu.

-Yeniden başlarız! Ama nasıl başlarsın...Yalnız bir bebek başlayabilir.Sana bana gelince...Biz geçmişte kaldık.Bir öfke binlerce düş; bütün bunlar biziz...Biz yeniden başlayamayız.Eskiciye dertlerimizi, ahlarımızı sattık.Hepsini satın aldı, ama daha içimizde duruyor.

-"Bu dünyada inandığım bir tek şey varsa, o da bir insanın başka bir insanın hayatına karışmaya hakkı olmadığıdır.Evet, belki bir insan başkasına yardım eder, ama yapması gerektiğini söyleyemez."

-'Ama insan elinden geleni yapmalı.Ve ne zaman bir adım ileri atsan, sonradan biraz gerilersin, ama büsbütün geriye gitmezsin.'

Yayınevi: İletişim

Tür: Roman, Tarihi Kurgu

Sayfa Sayısı: 540

Bu yazı reklam değildir.