HÜNKARIM BİR TAHSİN PAŞA ROMANI KİTAP YORUMLARIM

Uzun zamandır okumak istediğim kitabı,almadan önce Instagram'dan paylaşmıştım.Sevgili Aynur,kendisinde bu kitaptan olduğunu ve benimle paylaşmak istediğini söyleyerek kitabını bana hediye etti.Kendisine buradan kocaman teşekkür ediyorum🧡 Daha önce bahsetmiştim,tarihi kitapları çok seviyorum.Sanırım gerçekçi olduğu için daha okunabilir geliyor bana.Sultan Abdülhamid Han dönemi de merak ettiğim padişah dönemlerinden biri.Bu dönem hakkında birkaç kitap okudum ama en yakınlarından olan Tahsin Paşa'nın dilinden yada o şekilde tasvir edilerek yazılmış bir kitap okumamıştım.Oldukça da merak ediyordum.

Yıllarca bu karakteri dizide oynayan Bahadır Yenişehirlioğlu,oyunculuğun yanında aynı zamanda bir yazar.Ve Tahsin Paşa'yı çokça tanıma ve araştırma fırsatı olduğunu düşünüyorum.Bunları da bizlerle bir roman şeklinde paylaşmış.Yazarı bir konuşmasında dinleme fırsatım olmuştu.Üslubu ve bilgileri gerçekten takdir edilecek kadar harika.İlk defa bir kitabını okudum ve bu üslubu kitabında da fark ettim.Kitabı bir bilgilendirmeden çok hikaye tarzında yazmış.Hikayelerin içinden o bilgileri kapıyorsunuz.Bu tarzda olması da kitabı daha akıcı yapmış.Bir yandan Tahsin Paşa ve o dönem hakkında ilgi edinirken bir yandan da olayı bir hikaye olarak okumak güzeldi.

Hikaye adı üzerinde Tahsin Paşa'nın hayatını anlatan bir dönem.Çocukluğundan,gençliğinden de bahsedilmiş ama kitaptaki çoğunluk kısım Sultan Abdülhamid Han'ın yanında geçirdiği ve sürgündeki zamanlarından.Özellikle sürgün dönemi hem ailesinin hem de kendi gözünden detaylı anlatılmış.Ailesine,yetiştirilme tarzına,evlendikten sonraki hayatına da yer verilmiş.Saraya nasıl davet edildiğinden,Sultan'a olan sadakatinden çokça söz edilmiş.Anlatım detaylı ve betimlemeler de var.Büyük bir kısmı Tahsin Paşa'nın dilinden oldukça duygusal tarzda anlatılmış.Özellikle Sultan Abdülhamid Han'ın son zamanlarını Tahsin Paşa'nın dilinden okumak çok duygusaldı.Kitabın sonu da aynı şekilde baya duygusaldı.Biraz daha o dönemlerde yapılan icraatlardan bahsedilebilirdi belki.Bu benim naçizane fikrim.Çok güzel bir kitaptı.Oldukça hüzünlüydü ama sıkılmadan okudum.O dönemleri merak ediyorsanız tavsiye edebileceğim güzel bir kitap.

Kitaptan birkaç not;

-"Paşa,Yüce Rabbimiz bir hadis-i kudside şöyle buyurmuştr: Ademoğlu! Eşyayı senin için,seni kendim için yarattım.Senin için yarattığım eşyada kendim için yarattığım gayeyi telef etme.Ey Ademoğlu! Şanım üzerine yemin olsun ki,ben seni severim.Senin üzerindeki hakkım karşısında,sen de beni sevmelisin."

-Unutmak da bir nimettir unutana.

-Kaderim yalpalayan yıldızların altında,tenha bir sokak

Toplu mezarlar gibi ruhum

Delirmiş zamanın putu olmuştu sözde hürriyet,

Benim için ise esaret

-Ama asla solmayacak senin azmin güneş gibi parlayan.

-Herşeyden evvel şunu unutmamak icap eder ki kulun işlediği salih ameller,ebedi kurtuluşun bir bedeli değil,sadece bir vesilesidir.Zira insanı amel-i salih işlemeye muvaffak kılan da,bütün eksikliklerine rağmen onları kabul eden de Cenab-ı Hak'tır.Kula düşen vazife,yaratılışının icabı olarak bir ömür kulluk istikametinde yaşamak ve daima Cenab-ı Hakk'a iltica etmektir.