BİR ÇÖKÜŞÜN ÖYKÜSÜ KİTAP YORUMLARIM

Değişik türlerde kitap okumaya devam ediyorum.Modern Klasiklere ilgim olmasa da Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları kitapları çok güzel duruyorlar.Kitapçıya girdiğim zaman genellikle bu kitaplar ilgimi çekiyor ve bunları inceliyorum.Bir Çöküşün Öyküsünü de bir blogger arkadaşımda görüp merak ederek almıştım.Konusuna bakmamıştım,biraz da hikayeyi okurken öğreneyim diye.Kitabın konusu ve yorumlarımla yazıma devam ediyorum.

Kitap, yıllarca krallığa hizmet etmiş Madame de Prie'nin yıllar içinde gözden düşmesi ve son zamanlarda krallıkta yaşanan problemlerden sorumlu tutulmasıyla sürgüne gönderilmesi anlatıyor.Kitabın büyük kısmı Madame de Prie'nin sürgünde yaşadığı psikolojiden oluşuyor.Paris'te herkesin etrafında fır döndüğü,kendini de bu yüzden kıymetli gören Madame sürgünde kendisiyyle başbaşa kaldığında aslında kendine verdiği değerin çevresindeki ilgiyle,kendinde oluşturduğu kıymet olduğu anlar.Kendini yalnız,değersiz hisseden Madame bu süre içinde krala ulaşmak ve Paris'e geri dönmek için çok çaba sarf eder.Ama artık kendisiyle başbaşadır.

Madame de Prie'nin sürgünü duygusal olarak derin incelenmiş.Sürgündeki yalnızlığı betimlenerek anlatılmış.Yıllarca krallıkta saygın bir karakterken gözden düşünce gerçekten bir çöküş öyküsünün baş karakteri oluşu anlatılmış.Açıkçası karakteri sevmediğim için kitabı da sevmemiş olabilirim.Başına onca şey gelmesine rağmen kabul etmemek için,hala hırsları için direnen bir karakter.Yazarın ilk defa bir kitabını okuyorum.Hikaye çok kendine çekmedi ama yazarın anlatımı çok iyi.İnce 48 sayfalık bir kitap.Çerezlik,ince,bir günde yada anlık okunabilecek bir kitap.Kitapta altı çizilecek çok fazla bir şey bulamadım.Bir tek şurayı paylaşayım;

-Yazgısı,önemsiz olayların tozuyla dumanın altında kalmıştı.Çünkü insanlık tarihi davetsiz misafirleri sevmezdi,kahramanlarını kendi seçer,ne kadar usandırıcı bir çabaya girerlerse girsinler hakkı olmayanları acımasızca geri çevirirdi.