Sherlock Holmes serisi,uzun zamandır merak ettiğim ve okumak istediğim kitaplar arasındaydı.Aslında birçok hikayeye ayrılmış.Ben de bir yayın evinden hepsini alayım dedim ama her yayın evinde farklı farklı hikayeler satılıyordu ve emin olamadım.Avcı ile başlayayım dedim.Blog yazılarımda denk geldiyseniz son zamanlarda dizilerde polisiye,aksiyon türlerini izlemeye başladım. İzlemesi, olaylar hakkında tahmin yürütmek daha keyifli oluyor.Kitapta da bu türe başlamak istiyordum ve Sherlock serisini de merak edince bu kitaplardan başlama kararı aldım.
Kitapta Sherlock'un incelediği olayları arkadaşı Dr Watson'ın ağzından dinliyoruz.Sherlock olaylarda ne kadar titizse arkadaşı Watson da Sherlock'u izlemede o kadar titiz.Sherlock Holmes'u ünlü yapan şeyler olaylara titiz ve şüpheli yaklaşması.Olayları incelerken bir toz tanesini bile kaçırmaz (kitaptaki bir hikaye bunun doğruluğunu kanıtlıyor) ve olayda adı geçenlere hatta kendisine olayları çözmesi için gelenlere bile şüpheyle yaklaşarak çözümlemeye çalışır.Avcı kitabında ise 4 farklı olay anlatılmış ve bu olayların sonu gerçekten çok tuhaf şeylere çıkıyor.Açıkçası çoğu kitapta,dizide bir şekilde tahmin yürütülebiliyor ama bu kitapta tahmin yürütsem de sonuçlarla uyuşmadı.Hatta ortaya çıktıklarında çok şaşırdım.Baya sürprizlerle dolu hikayelerdi.Oldukça sürükleyici bir kitaptı.Bu arada olaylar 1882-1890 yılları arasında İngiltere'de geçiyor.
Yazar: Sir Arthur Conan Doyle
Sayfa Sayısı: 132
Kitap hikayelerden oluştuğu için çok fazla alıntı yapılabilecek kısımlar yoktu ama birkaç cümle çıkarabildim;
-"Bana gelenlerin hiçbiri sıradan,olağan meseleler değillerdir.Ben her zaman en son başvurulan kişiyimdir."
-İçlerinde komik olanlar kadar acı olanlar da vardı.Lakin büyük çoğunluğunun alışılmışın dışında olaylar olduğunu fark ettim.Böyle olmasının sebebi dostum Holmes'un para kazanmaktan ziyade mesleğine olan tutkusundan kaynaklanmaktadır.Hiçbir zaman içinde tuhaflıklar barındırmayan bir davayı üstlendiğini görmedim.
Sizlere biraz içindeki hikayelerden bahsedeyim;
Beş Portakal Çiçeği;
Bay Horsham'ın,amcası hakkında anlattığı tuhaf hikayeyle başlıyor.Amcasının yurt dışında çalışıp evine döndükten sonra kendini dışarıdan tamamen izole edip kimseyle muhatap olmamasından ve amcasına K.K.K yazılı bir zarfta gelen portakal çekirdeklerinden sonra gerçekleşen şüpheli ölümünden bahseder.Polis olayı çok önemsemeden üzerini örtse de Sherlock olayı derinlemesine inceleyerek çözüme ulaşacaktır.
Çarpık Dudaklı Adam;
Bu sefer olay Dr Watson'ın yakınlarında gerçekleşir.Komşusu Bay Whitney'nin kaybolması ve ardından Whitney'nin karısının tesadüfen onu bir binada görmesiyle içerideki tefecilerin onu öldürdüğünden şüphelenmesiyle başlar.Hatta bu kişinin dudağında kocaman bir yara izi olan Hintli adam olduğunu söyler.Fakat Bay Whitney'nin cesedi bulunamaz.Sherlock bu işin peşini bırakmaz ve ulaştığı sonuç gerçekten çok şaşırtıcıdır.
Mavi Yakut Serüveni;
Bu olay ise resmen Sherlock'un önüne düşmüştür.Kaldığı otel çalışanı yiyecek olarak aldıkları kazın kursağından mavi bir yakut çıktığını söyler.Bu sırada Morcar Kontesinin nadir bulunan mavi yakutu da kayıptır.Olayın başı ve sonu bellidir fakat Sherlock'a tam ortası,bu olayı kimin yaptığı ve nasıl gerçekleştirdiği lazımdır.
Benekli Kurdele;
Helen Stoner ve kardeşi,üvey babalarıyla oldukça güvenli bir malikanede oturmaktadırlar.Odalarına dışarıdan girilmesi mümkün değildir ama Helen bir gece ansızın kız kardeşinin,odasında ölümüyle yıkılır.Kardeşi ölürken Helen'e 'Benekli Kurdele' den bahseder.Üvey babası sert biri olduğu için Helen bu durumu gizlice çözmeye karar verir ve Sherlock Holmes'a ulaşarak kardeşinin ölümündeki sır perdesini aralamasını rica eder.Kız kardeşinin bir müdahale olmadan ölmesi imkansızdır ama odaya girilmesi de aynı şekilde imkansızdır.Bu durumu araştırmak için malikaneye gizlice girerler ve sonuç gerçekten oldukça ilginç çıkar.
1.JPG)
0 Yorumlar