1984 | GEORGE ORWELL KİTAP KONUSU VE YORUMLARIM👁‍🗨

 

George Orwell'dan Hayvan Çiftliği kitabını okuduktan sonra yazarın uzun zamandır merak ettiğim bir diğer kitabı olan 1984'ü de okudum.Zaten son 2 seneyi okumak istediklerimi liste yaparak okumaya ayırdım diyebilirim.George Orwell'ın eserleriyle de ilk kez geçen sene tanıştım.Okuduğum eserlerini, dilini çok beğendim.Bu iki eseri de bildiğim kadarıyla en çok okunan kitaplar arasında ve birçok kişi tarafından da mutlaka okunması gereken eser tavsiyeleri arasında.Kitabın konusuna ve benim yorumlarıma bakalım.

Konusu:

Kitap, 1948 yılında yazarın ileriye dönük oluşturduğu senaryo.1984 yılında yaşayan insanlığın ve dünyanın içinde bulunduğu kabusu anlatıyor.O dönemde dünya sadece Okyanusya, Avrasya ve Doğu Asya ülkelerinden oluşuyor.Kitabımızın kahramanı Winston ise Okyanusya vatandaşı olarak yaşıyor.Bu dönemde yaşayan insanlar büyük bir baskıyla yönetiliyor.Sadece hal, hareket, yaşayış tarzı değil düşüncelerinin bile yönetildiği ve cezalandırıldığı bir ülke ve dönemde yaşıyorlar.Hatta buna uygun düşünce sistemleri bile geliştirilmiştir.Mesela bu dönemde yaşayan insanlar geçmişi, geçmişte yaşanan refah ve güzel günleri asla hatırlamamaktadır.Her şeyin tek tip olduğu, herkesin aynı şeyleri yaptığı, yenilen yemeğe kadar hayattan hiçbir şekilde zevk alınmayacak şekilde yaşamlarını sürdürmeleri için baskıyla yönetilen insanlar yaşamaktadır bu dönemde.Bu durumun farkında olmayan, bu yaşam tarzı kendilerine çok normal gelen bir sürü insan olduğu gibi bu tuhaf yaşam tarzını kabullenemeyen insanlar da vardır.Bunlardan biri de Winston'dır.Bu tuhaf yaşama olan öfkesini yazı yazarak atmaya çalışan Winston, kendi gibi düşünen birilerini bulma umuduyla gözlem yapar.Brian ona çok yakın gelmektedir ama ondan işaret alana kadar bunu kendine saklar.Bu sırada yine kendi gibi düşünce yapısına sahip Julia'yla tanışır ve ikisinin yolları daha sonra Brian'la kesişir.Artık Winston'ın bir şeylerin düzeleceğine dair ve çok az hatırladığı geçmişi gibi refah günlere kavuşacağına dair umudu vardır.Fakat düşüncesine kadar tüm kontrolün Büyük Birader'in elinde olduğunu unutur ve asıl savaşı bundan sonra başlar.

Yorumlarım:

Kitap o kadar başarılı yazılmış ki, o karanlık ütopyayı okurken insan gerçekten o karanlığı hissediyor.Benim kitabın büyük çoğunluğunda hislerim böyleydi ve içim karardı diyebileceğim kadar çoktu😄 Hatta bir ara ağır bile geldi.Ama sonlara doğru daha çok sevdiğim bir kitap oldu.Son kısımlarını okurken daha çok lezzet aldım diyebilirim.Özellikle Winston'ın Brian'la olan konuşmaları, verdiği savaş, kendini bulmaya çalışma çabaları, bu kısımları daha bir heyecanla okudum.Bir de kitap genel olarak toplumsal açıdan yazılmış ve okur tarafından öyle okunan bir eser.Ben kitabı biraz daha bireysel ve psikolojik açıyı ele alarak okumayı tercih ettim.Bu şekilde kitabı daha çok sevdim diyebilirim.Gerçekten tavsiye edildiği gibi başarılı bir eser.Ben ayrıca bu basımdaki çevirmenin not kısımlarını da beğendim.Bu notlar hikayedeki birçok noktaya açıklık getiriyor.Bu arada ben de çoğu okur gibi acaba 1984 yılının seçilmesinin özel bir sebebi var mı diye düşünüyordum ama George Orwell eseri 1948 yılında yazdığı için son iki rakamı değiştirerek oluşturmuş bu tarihi.

Kitaptan Alıntılar:

"Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız."

"İnsan, ardında tek bir iz bile, bir kağıt parçasına karalanmış tek bir adsız sözcük bile bırakamadıktan sonra, geleceğe nasıl seslenebilirdi?"

"İnsan sevilmekten çok anlaşılmayı istiyordu belki de."

"Karmakarışık duygular içindeydi, ama karmakarışık demek doğru değildi belki de; hangisinin en altta olduğunu bilemediği kat kat duygular yüreğinde çarpışmaktaydı."

Yayınevi: Can Yayınevi

Tür: Roman, Distopik Kurgu

Sayfa Sayısı: 350

Bu yazı reklam değildir.