MARTIN EDEN | JACK LONDON KİTAP YORUMUM✍

 


Genellikle kendim araştırıp kitap keşfetmeyi daha çok severim ama bazen bazı eserler tavsiye edilenler arasında o kadar çok karşıma çıkıyor ki merak ediyorum.Bir ara da birçok yerde tavsiye edilen kitaplar arasında Matin Eden'ı görmüştüm.Jack London, eserlerini okumayı sevdiğim bir yazar ve bu kitabın da iyi çıkacağını umut ederek konusuna hiç bakmadım.Kitapların konusuna detaylı bir şekilde bakmayı sevmem.Bu kitaba da konusuna hiç bakmadan başladım.Bu şekilde olması daha çok hoşuma gidiyor.Karakterlerle, yerlerle, olaylarla önyargısız tanışmak daha güzel oluyor.Lafı çok uzatmadan kitap yorumlarıma geçiyorum.



Kitabın konusundan biraz bahsedeyim.Martin Eden bir denizcidir.Bir olayda yardımı dokunduğu bir gencin, teşekkür için evine davet etmesiyle onlara yemeğe gider.Burada hayatını daha doğrusu hayata bakış açısını değiştireceği kızla Ruth'la tanışır.Ruth, eğitimli ve son derece kültürlü bir genç kızdır.Martin onun ve ailesinin yanında kendisini eğitimsiz, kültürsüz ve kaba görmektedir.Bu davet sırasında üst sınıfın sosyal yaşantısını ve davranışlarını da inceleme fırsatı olur.Bundan sonra kendini geliştirme kararı alır.Ama bunu tek başına yapmak ister.Çünkü kitaplarla arası iyi olduğundan, kitaplardan her şeyi öğrenebileceğini düşünür.Lisede, üniversitede verilen eğitimlerin çoğunu kitaplardan tek başına öğrenir.Bu sırada kaba hareketlerine de çeki düzen vererek Ruth'un gönlünü kazanmaya çalışır.Kendini eğittiği bu sıralarda Martin, denizcilik işinden ayrılıp yazarlık yapma kararı alır.Ama bir türlü yazılarını alıp yayınlayacak yer bulamaz.İşsiz olduğundan, Ruth da onun yazarlık aşkından vazgeçmesini ister.Ama Martin'in yazarlıktan vazgeçmeye niyeti yoktur.Bu sırada düşünceleri çok benzer olan ve tam anlamıyla onu anlayan Brissenden'la tanışır.Bu arkadaşlık Martin'e fikir ve yazarlık açısından çok şey katmıştır.Bu sıralarda başına art arda birçok olay gelince Martin kendini kocaman bir boşluğun içinde bulur.Onca zamandır kendini eğitmesi, geliştirmesi, her şey bir anda onun için anlamsız hale gelmiştir.Bu arada iyi şeyler de olsa Martin artık istemeden de olsa bu boşluğa doğru sürüklenmektedir.

Gelelim yorumlarıma.Kitaba ilk başladığımda açıkçası çok sıkıldım.Klişe bir hikaye mi diye düşündüm ama yazardan böyle bir hikaye de çıkmayacağını biliyordum.O ilk kısımlar, Martin'in üst sınıfa duyduğu hayranlık, Ruth'a kendini ispatlama çabaları oldukça sıkıcıydı.Hatta kitabın diğer kısımlarını da çok keyifle okuduğumu söyleyemeyeceğim.Martin karakterini çok sevemediğimden de olabilir bu.Son kısımları daha sürükleyiciydi kitabın.Sanki Martin amacına ulaşmış ama bunu hissetmiyor gibiydi.Yazar buradaki acıyı da okuyucuya güzel aktarmış.Kitap çok severek okuduğum bir eser olmadı.


Kitaptan alıntılar;

-Martin, o gözlerde kızın ruhunun yanı sıra, kendi ruhunun da izlerini de görmüştü.

-"Korkarım ki, Martin Eden hiç büyümeyecek."

-"Mühim olan size mutluluk veren işte başarılı olmak değil, o işi yaparken aldığınız keyiftir."

-"Öyle gençsin ki, Martin oğlum, öyle gençsin ki.Yükseklerde kanat çırpmak istiyorsun ama kanatların en hoş renklerle bezeli en narin tüller gibi ince."


Yayınevi: Koridor

Sayfa Sayısı: 528

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Merak ettiğim bir kitaptı. Düşündüğümden kalınmış. Okusqm belki ben de sıkılırım bilemedim şimdi, yine de herkese göre değişebilen bir şey bu. :) Tanıtım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyana göre değişiyor gerçekten.Belki de çok severek okuyacaksınız.Rica ederim😊

      Sil
  2. ayolcum nerdesin sen yineee :) bakmıyon mu yorumlaraaa :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Geldim geldin, nihayet dönebildim yorumlara😄

      Sil
  3. Okumayı çok istediğim kitaplardan biri:)))) Çok merak ediyorum, kitabı aldım ama henüz okumadım:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben çok keyif alamadım ama umarım sen severek okursun😊

      Sil
  4. bu kitabı çok severim ben ama evet çok da eğlenceli sayılmaz :)

    YanıtlaSil