Bu yazıyı yazmak beni biraz zorlayabilir.Ama yazılacaklar listeme eklemişim ve silmek istemedim.Sokak hayvanlarına ve genel olarak hayvanlara karşı sevgim küçüklükten geliyor.Ailem bu şekilde yetiştirdiği için hayvanları çok seviyorum.Ama başımdan ufak bir olay geçince bir müddet hayvanlardan korktum.Yine sevgim devam ediyordu ama yaklaşamıyor ve dokunamıyordum.İlerleyen zamanlarda hayvan sevgimi eve taşıdım ve kedi sahiplendim.Bu süreçten sonra ihtiyacı olan ve evde bakabileceğim canlara evimi açmaya karar verdim.Bir dönemde de iki kedim vardı.Bu yazımda o dönemden bahsedeceğim sizlere.
Bir kedim yaklaşık 5 senedir bizimleydi.Aşırı tatlı ama biraz huysuzdu.Canı istediği zaman yanımıza gelir istediği zaman sevdirirdi.Ama ben dayanamaz hep yanımda tutmak isterdim.Hatta gece uyurken sandalyede uyurdu ben de sırf yanımda uyumuş olsun diye sandalyeyi yatağımın yanına çeker öyle uyurdum:)Benim için sadece kedi değil arkadaş da oldu.Onun varlığı bana çok iyi geliyordu.Çok uslu ve bakımı kolay olduğundan bir arkadaş daha almak istedik yanına.Yakınımızdaki ilanlardan sahiplendirilmek istenen kedilere bakıp bir tane bulduk ve yola koyulduk.Ama bizi başka bir can bekliyormuş.O da o dönemde evimizin ikinci kedisi oldu.Onu sahiplenme hikayemizi şurada anlatmıştım.İkinci kedimizi eve büyük bir heyecanla getirdik.İnanılmaz tatlı, komik, oyuncu ve insan sever bir kedi.Bizle oynamaya, oturmaya bayılıyor.Bir de hissiyat olarak da çok hassas bir kedi.Hasta olduğum ve zor zamanlar geçirdiğim anları hemen anlayıp yanıma gelir.Bu arada evdeki kedimin adı İnci, sahiplendiğimiz kedimizin ismi de Kıpır.İsimlerini bir önceki aileleri vermiş.Biz de değiştirmek istemedik öyle kaldı.Ama isimlerini verenler gerçekten gözlemleyerek ve çok uygun isim koymuşlar.İnci, gerçekten inci gibi prenses gibi bir kızdı.Kıpır ise ismi gibi hiç yerinde durmayan ve sürekli oyun oynayan bir kedi.Hatta geldiği ilk gün ilk vukuatı perdeyi yırtmak oldu:)Ama mama ve suyuna bir de kumuna hemen alıştı.Bu arada İnci o zaman 5 yaşındaydı, Kıpır ise 5 aylıktı.Kıpır'ı getirdiğimizde İnci'yle birbirlerini kokladılar.İnci'den ilk tıslama geldi ve pek hoşlanmadı.Kıpır'da asla tıslama olmadı aksine İnci'ye bayıldı.Sanki gerçek ablası gibi sürekli onun yanına gitmeye, onunla oynamaya çalıştı.Her oynamaya çalıştığında da ilk dönemlerde İnci'den pati yedi.Buna rağmen asla ondan ayrı duramadı.İnci nereye giderse peşinden gitti.İnci de artık yorulup Kıpır'la oynamasa bile bir köşede oturmaya başladı.İlk başta nasıl alıştırsam diye düşündüm.Bazıları küçük bir ortama kapatın falan yazmış ama öyle bir şeyi asla yapamam.Birbirlerini tırmalama, kavga etme riskleri vardı ve o strese sokamazdım onları.Hatta ilk zamanlar mama ve kum kaplarını bile ayrı kullandırdım ama zamanla ortak yaptım.Bu ortak kullanımda herhangi bir sorun çıkarmadılar.Mama konusunda ikisinin sevdiği mamayı değiştirerek bulmaya çalıştım ve sonunda ikisinin de afiyetle yiyeceği mamayı buldum.Çok can ciğer kuzu sarma olmasalar da birbirlerine biraz alıştılar.Ama küçük bir ortamda yan yana durmuyor birbirlerinden uzak oturuyorlardı.Daha sonra İnci'yi kısırlaştırdık ve sonrasında maalesef onu kaybettik.O olayı da şurada anlatmıştım.Benim için korkunç bir dönemdi.Kıpır'ı, İnci'nin hasta olduğu dönemde yanına yaklaştıramadık ama çok miyavladı.Hissettiğini düşündüm sonradan.İnci'yi kaybettikten sonra bir müddet kendime gelemedim ama sonra toparlayıp kendimi Kıpır'ın bakımına ve tamamen onun iyiliği için uğraşmaya verdim.Kıpır da sonradan bir kısırlaştırma ameliyatı geçirdi ve çok şükür sorunsuz atlattık.Şu an iyi ve mutlu.İnci'yi sevdiğinden bir kedi daha sahiplensem mi diye düşündüm ama Kıpır bu süreçte yalnızlığa epey alışmış.Kardeşimin kedisiyle tanıştırdığımızda hoşlanmadı.O yüzden şu an evin tek kedisi.İnci'yle 5 ay gibi bir süre geçirebildilerse de bence ikisi de mutluydu.Benim için de yorucu değil, İnci'nin hastalık dönemi dışındaki zamanlar çok keyifli ve mutlu geçti.İnci'yi bazen çok özlüyorum ama iyi bir yerde olduğunu sonunda hep beraber olacağımızı biliyorum.Resimde hangisinin Kıpır hangisinin İnci olduğunu tahmin edin:)
14 Yorumlar
inciye üzüldüm gerçekten, kıpır için de bilmiyorum kısırlaştırmak kulağa doğru gelmiyor
YanıtlaSilDoğduklarından itibaren ev kedisi olduklarından kısırlaştırmamız gerekiyordu.
SilÇocukluğumda evimizde bir sürü kedi olurdu. Sonradan annem onları bahçeye transfer etti. :) Üst komşumun da kedisinin adı İnci. Siyah İncimiz:)
YanıtlaSilİnşallah Kıpır'la uzun yıllar birlikte olursunuz, güzel günler geçirirsiniz. Bize can yoldaşlığı yapıyorlar. İnci fotoğrafta duruşundan belli. Ağır ablaymış. Ameliyatın üstesinden gelememesine üzüldüm.
Çok teşekkür ederim inşAllah.Kesinlikle öyle.
SilKoltuğun üzerindeki Kıpır olabilir mi acaba?
YanıtlaSilİnci'nin ölümüne üzüldüm. Sizin için çok zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Astımımdan dolayı kedi eve alamıyorum ama evinde kediyle birlikte yaşayan tanıdıklarım var. Sizi çok iyi anlayabiliyorum. Başınız sağ olsun.
Evet doğru bildiniz:)Çok teşekkür ederim
SilOkuması da zor oldu bu yazıyı. Çok zordur... Ama kalbiniz ne güzel. Sabırlar diliyorum.
YanıtlaSilYazması da öyleydi ama sizlerle bir şeyler paylaşmayı seviyorum ve yorumlar bana destek oluyor.Teşekkür ederim
Silüstteki kıpır :) duygulu bir hikaye, eveet ilerde hepimiz birlikte olacaaz :)
YanıtlaSilEvet:)İnsanı ayakta tutan da bu gerçek.
SilKoltuğun üstündeki Kıpır, yerde duran tatlı ise İnci:))) Yazını çok severek ama bir yandan da üzülerek okudum. Bizim de 10 senedir kedimiz var, kardeşimin kedisi, evlendikten sonra da yanına aldı, götürdü, aşırı özlüyorum:))) Önceleri çok korkuyordum, yaklaşamazdım ama sonra öyle bir alıştım ki, dediğin gibi arkadaş oluyor:) Bütün hayvanları seviyorum ama kediler bir başka, her şeyi fazlasıyla hissediyorlar, bakışları öyle tatlı ki:)))
YanıtlaSilKaybettiğin tatlı kedi için sabır diliyorum, hiç kolay değil. Kıpır'ın yanına bir kedi almak zorlaşır, yalnızlığa alıştığı için. Biz de çok istedik ama asla başka kedi istemiyor, kabul etmiyor:) Dışarı her çıktığımda severim, mama veririm mutlaka ben de:)))
İyi ki yazmışsın bu yazıyı:)))
Evet doğru:)Çok teşekkür ederim.Ne güzel yapıyorsun, dışarıdaki canlara merhamet göstermeliyiz zaten.
SilHayvanlara bağlanınca ayrılık zor oluyor. Ne güzel bakıyor, ilgileniyorsun. Ben de kuşsuz yapamam. :)
YanıtlaSilBen de kuşlara dokunamazdım onu da aştım:)Hepsi ayrı güzel:)
Sil