İTİRAFLARIM | TOLSTOY KİTAP YORUMUM🖋

Dönem dönem bazı kitap türlerini okumaya sarıyorum ve uzun bir sürede o türde kitap okuyorum.Yakın zamanda klasikleri okumak çok keyif veriyor.Hatta hala öyle diyebilirim.Bir ara Rus Edebiyatı okumayı çok seviyordum.O dönem Rus klasiklerinden bayağı bir kitap bitirdim.Tolstoy'un eserleri de bunlar arasında.Rus Edebiyatından hatta Tolstoy'dan son okuduğum kitap İtiraflarım oldu.Bir yerde bir alıntısına denk gelip kitabı merak etmiştim ve okuyup bitirdim.Bu yazımda da sizlerle kitap hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım.

Tolstoy oldukça popüler bir yazar olduğunu biliyor ve kendisi gibi o döneme damga vurmuş isimlerle birlikte takılıyormuş bir dönem.Ama İtiraflarım kitabında o dönemi para ve şöhret için, popüler kesimin isteklerine göre hareket ettiği ve yazdığı, sahte ve yapmacık bir yaşam tarzını sürdüğü dönem olarak nitelendiriyor.O dönemlerde genç, para kazanma ve şöhret arzusu olan biri olsa da içinde bir yerlerde hep iyi insan olma arzusu da taşıyor.Ama zamanla içindeki bazı sorulara ve yaşamla ilgili belirsizliklere bu çevreden ve bilimden cevap bulamayınca daha eskiye çocukluğu dönemindeki inancına ve yaşam tazına dönmeye karar veriyor.Ve aradığı tüm soruların cevabını inancında buluyor.Bundan sonra daha çok yaşamın anlamı ve insan merkezcil düşünmeye başlıyor.Yaşamını bu yönde şekillendirip yazılarını da artık bu yöne kaydırıyor.İtiraflarım bir nevi, Tolstoy'un yeni yazım tarzının ve düşüncesinin de başlangıcı olabilir.Kitabın ilk kısımlarında gençliğinde yaşadığı dönemi sıkça eleştirdikten sonra yaşamın amacını ve onun sorularına verilen cevabın nerede olduğunu tekrar bulunca, bu yöndeki bulgularının ona ne kadar iyi geldiğinden ve gerçeğin aslında bu olduğundan bahsediyor.Gerçekten bence, insanın kendini ve yaşamı arayış konusunda oldukça başarılı bir eser.Benim baştan sona severek okuduğum bir eser oldu.

Kitaptan Alıntılar;

"Hayattan korkuyordum, ondan kaçıyordum ve her şeye rağmen, yine de ondan bir şeyler ümit ediyordum."

"Başka türlü söylemek gerekirse, bu soru şöyle de ifade edilebilir: 'Niçin yaşıyorum? Niçin arzuluyorum? Niçin çalışıyorum?' Yada şöyle dile getirilebilir bu soru: 'Hayatımda kaçınılmaz olan ölümümle yok olmayacak bir anlam var mıdır?'"

"Gerçi cehalet hep aynı şeyi söyler ya.Bilmediği bir şey varsa, onun saçma olduğunu söyler."

"'Benim şimdiki hayatımdan ne çıkar?'

Sonsuz azap yada sonsuz mutluluk.'"

"Eskiden olduğu gibi, şimdi de öyleydi.Tanrı'yı düşüneyim, yetiyordu; canlanıveriyordum.Onu unuttuğum, ona inanmadığım zaman, hayat da yok oluyordu."

"Tuhaftır, bana geri dönen bu hayat gücü, yeni değildir, bana hayatımın ilk günlerinde eşlik eden en eski güçtü.Her bakımdan en eskiye, çocukluk ve gençlik yıllarımın görüşüne dönmüştüm.Beni meydana getiren ve benden bir şeyler isteyen iradeye inanmaya dönmüştüm."