DURDURULAMAZ- ŞİMDİYE KADAR HAYATIM | MARIA SHARAPOVA KİTAP YORUMUM🎾

 


Biyografi ve otobiyografi türünde kitaplar okumayı seviyorum.Herhangi bir kitabı okumaya başlamadan önce yazarların tanıtıldığı kısmı bile mutlaka okuyanlardanım.Bir ara sporla çok ilgili olduğumdan daha önce bahsetmiştim.Aklınıza gelebilecek her sporun karşılaşmalarını, maçlarını, olimpiyatları, şampiyonaları büyük bir zevkle takip ederdim ve spor dallarına ait terimlere genellikle hakimdim.Tenis de izlemeyi sevdiğim bir spor dalıydı.Hatta erkeklerde Roger Federer ve kadınlarda da Serena Williams favorilerimdi.Maria Sharapova zaten tanınmış ünlü tenisçilerdendi ve adını sıkça duyardık.Kitapçıda dolaşırken Maria Sharapova'nın bir otobiyografi çıkardığını gördüm.Yazarlar kadar olmasa da sporcuların hayat hikayeleri de ilgimi çektiğinden okumak istedim.Bu yazımda sizlere bu kitap hakkındaki yorumlarımdan bahsedeceğim.


Kitap, Maria Sharapova'nın doğduğu andan itibaren kendi kalemiyle kendi hayat hikayesini anlatıyor.Rusya'da başlayan hikayesinde tenis çok küçük yaşlarda tanıştığı bir daldır.Babası Maria'nın bu yeteneğini çok erken keşfedip bunun üzerine düşer.Kendi diliyle de söylediği gibi Çernobil onun için bir dönüm noktası olmuştur.Çernobil faciasının ardından taşınmalarından sonra tenis konusunda babasının çok büyük desteğiyle artık hem ulusal alanda hem de uluslararası alanda yeteneğini göstermeyi hedefler.Maria'nın yeteneğinin göz ardı edilemeyecek kadar iyi oluğunu anlayan babası her şeyi göz alarak onu Amerika'ya götürerek yetişmesine yardımcı olur ve artık Maria'nın hayatının Amerika bölümü başlar.Maria, kendisini, dünyada bu kadar tanınacak iyi bir tenisçi olmasını çok sabırlı bir şekilde oynamasına ve kazanma odaklı olmasına bağlıyor.'O topa sonsuza kadar vurabilirim' diyerek azmini açıklayan Maria bu özelliği sayesinde dünyaca tanınan bir tenisçi olmuştur.

Kitapta Maria'nın çok küçük yaşta tenise başladığını hatta bunun yanında bir sporcu olarak dinç kalabilmek için yaşıtlarından daha fazla egzersiz yaptığı zamanları anlatıyor.Asla pes etmeden yorulmadan sadece azimle ve kazanma isteğiyle yoluna devam ettiğini anlatıyor.Ayrıca kitapta çok önemli sporcu isimlerle aralarında geçenleri de anlatıyor.Ben özellikle Williams kardeşlerle olan karşılaşmalarını anlattığı kısımları severek okudum.Bunların dışında yaşadığı sakatlıklar, maçlar hakkındaki görüşlerine de yer verilmiş.Tenis, spor ve biyografi ilgi alanınızsa güzel giden bir kitap.Ama ilgi alanı dışında olanlar için bazı terimlerin anlamını bilmek daha iyi olur ve olayların heyecanı yansımayabilir.


Kitaptan alıntılar;

-Oyun stilimi en iyi ne tanımlardı?Kararlılık ve azim.Ben pes etmem.Beni on kez yere serseniz, on birincide o son topu, size geri atarım.

-İnsanların dikkatini çeken şey yeteneğim değildi.Konsantrasyonumdu...Bunu sıkılmaksızın tekrar tekrar yapabilmemdi.Bir metronomdum.

-Herkes bıraktıktan sonra beş dakika daha çalışan oyuncu, rüzgar eserken ve yağmur yağarken üçüncü setin sonuna maçı taşıyan sporcu kazanır.Benim yeteneğim buydu.Kuvvet yada hız değil.Tahammül.Asla sıkılmadım.Her ne yapıyorsam yapayım buna sonsuza dek devam edebilirdim.

-Tenis benim düşmanım ve dostum, kabusum ve tesellim, yaram ve merhemim oldu.

-'Sana sordum, 'Maria, ne yapmak istiyorsun?'Doğrudan gözümün içine baktın ve dedin ki: 'Dünyadaki en iyi tenis oyuncusu olmak istiyorum.''

-Ben bir savaşçıyım.Pes etmem.

-Kaybetmek her şampiyonun öğretmenidir.

-Aklımdan geçen tek şey oynamak.Oynayabildiğim kadar çok.Oynayabildiğim kadar sert.Fileleri sökecekleri ana dek.Raketlerimi yakacakları ana dek.Beni durdurabilecekleri ana dek.


Yayınevi: Martı Yayınları

Tür: Otobiyografi, Spor

Sayfa Sayısı: 286

Bu yazı reklam değildir.

Yorum Gönder

8 Yorumlar

  1. Bu tür paylaşımların özellikle çocuklar ve gençler için çok yararlı olduğuna inanıyorum. Biyografiler, otobiyografiler bana da çok çekici gelmiştir her zaman. Gerçekçi ve dürüst, içten bir kişi tarafından kaleme alınmışsa, almasını bilene çok şey kazandırıyor. Sadece ünlü yazarların değil, sanatçıların, sporcuların, politikacıların, eğitimcilerin ve daha nice bir iz bırakmış kişilerin hayat hikâyelerinden öğreneceğimiz çok şey var.
    Alıntılarınız harika. Tanıtımınız için çok teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşanmış hayat hikayeleri okumak daha başka oluyor.Güzel yorumunuz için çok teşekkür ederim:)

      Sil
  2. Bende arada bu tarzda kitap okumayı severim. Daha fazla detayları öğrenmek ve şaşırmak hoşuma gidiyor. Tavsiye için teşekkürler. 😊

    YanıtlaSil
  3. 1985 yılından beri tenisi takip ediyorum. İyi bir izleyici olduğumu söyleyebilirim. Kaçırmamaya çalışırım maçları. Elbette oyuncuların karakterinden tutun da oyun stillerine varana kadar hep ilgimi çekmiştir.
    Maria Sharapova, ilk kortlara çıkışından itibaren favorim olduğu, her maçını izlemek istediğim bir oyuncuydu. Taa ki 10 yıl boyunca doping yaptığını itiraf edene kadar...Aldığı cezadan sonra geri döndü ama kortta başarı göstermedi.
    Okuduğunuz kitap, doping cezasından sonra çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Kitapta bu konudan bahsediyor mu, merak ettim açıkçası.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bahsetmiş ama detaylı bir şekilde açıklamış bunu.Spoiler versem mi bilemedim:)Kullandığı bir takviye bir ülkede geçerli iken daha sonra bu doping kategorisine girmiş yanlış hatırlamıyorsam.Yani karışık bir durum ve o madde artık doping sayıldığından sanırım kullandığını söylemek zorunda kalmış.

      Sil
  4. sporcu hayatlarını çook severim :) okurum bunu :) nadal ve swiatek favlarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bunu da keyifle okuyabilirsin o zaman:) Nadal'ı da az biraz izlemiştim bir ara:)

      Sil