Mart ayından güzellik dışı konular yazmaya karar verince listedeki değişik konular ortaya çıktı 😄Aslında bu konu için biraz geç kalmış olabilirim.Fangirllüğümün zirvesindeyken böyle bir konu yazmış olsaydım ortaya destan çıkardı herhalde.Blogumda Kore dizileri,yemekleri ve Koreyle alakalı değişik şeyler paylaştığımı fark etmişsinizdir.Şuan o fangirllükten eser kalmasa da bir zamanlar ağır bir Kore hayranlığı geçirmiştim ve hayallerimi bunun üzerine inşa etmiştim.Şimdi size bunlardan bahsedeceğim.
Kore hayranlığım ilk başladığı zamanlarda üniversite sınavlarına hazırlanıyordum.Çok parlak bir öğrenci olmadığım için de yüksek bir hedefim yoktu.Madem hayranlığım var niye orada okumayı araştırmıyorum diyerek oradaki eğitimi araştırmaya başladım.Uzun araştırmalar sonucunda Ewha Womans University'ye tabiri caizse aşık oldum.Aslında misyoner bir okul diye biliyorum ama Koreli arkadaşlarıma sorduğumda yabancıların bu faaliyetlere katılmaları zorunlu değil dediklerinde kafama daha çok yattı.Baştan aşağı tam benim istediğim bir üniversiteydi.Hem tamamen kızlara eğitim veriyor olması hem eğitim kalitesi hem de mimari açıdan mükemmeldi.Açıp açıp resimlerine bakıyordum.Sadece yukarıdaki gibi olan kısmı değil öğrencilerin fakülte aralarında çektikleri,yurt odalarını tanıttıkları,okulun içini gösteren tüm resimlere bakıp duruyordum.Burada bile iyi değilken orada eğitim almam çok zordu ama bu düşünceyi kafamdan atmıştım.Benim hayran olduğum dönemde Kore'de bu kadar çok Türk yoktu ve doğru bilgi almak çok zordu.O dönemde orada okuyan birini bulup bolca soru sormuştum.Sonuç hüsran.Bölümüme karar vermemiştim ama orada okursam İngilizce Öğretmenliği okumayı düşünüyordum ve bu konuda bana gelen cevap İngilizce'yi Kore'de okumaktansa Türkiye'de okumak daha mantıklı şeklindeydi.Amacım İngilizce öğrenmek değildi çünkü bu konuda iyiydim.Sadece Kore'de eğitim alıp bir müddet belki de çalışma hayatım boyunca orada yaşamaktı.Hatta öğretmenlik eğitimi aldığım zaman yine Ewha'nın lisesinde eğitim vermek istiyordum.Eğitim hayatım boyunca her şeyi gibi yurdu da mükemmel olan Ewha'nın yurdunda,çalışma hayatımda da şöyle* bir evde kalmak istiyordum.Kore'de yaşamak istediğim yer tabi ki Seul'du.Burada yürürken Korece şarkılar eşliğinde Seul sokaklarında keyifle yürüdüğümü hayal eder dururdum.Tabi ki alışveriş yapmak,doğada ve tarihi yerlerde gezmek,takip ettiğim ünlülerin etkinliklerine katılmak gibi hayallerim de vardı.Hatta eğlence sektörüne girmeyi bile düşünmüştüm.
Dizileri izledikçe yabancı oyuncuların da tek tük oynadıklarını görünce ben de bu işe adım atabilirim dedim ama dediğim gibi benim hayranlık zamanımda Kore'deki Türklerin sayısı bu kadar fazla değildi.Eğlence sektöründeki yani dizi filmlerde oynayan yabancıların sayısı çok fazla değildi.Tamam yabancılar oynuyor fakat tamamen emin olmak için bizden birinin o tecrübeyi yaşamış olup ondan bilgi almak daha güvenilir olurdu.Biraz da sanatçılara yapılan ağır antrenman,diyet,programlar gözümü korkuttu açıkçası.Bu hayallerim uzun süre benimle kaldı.Ama üniversiteyi burada kazandıktan sonra yavaş yavaş uzaklaştım bu hayalden.Zaten şartlarının ağır olduğu sonradan dank etti.
Şuan bakıyorum da benim hayalimi yaşayan tonla insan var Kore'de.Birçok Türk orada okuyup çalışıyor hatta eğlence sektöründe olan bile var.İlk zamanlar biraz üzülsem de tüm bu hayallerin suya düşmesi nedense içimi rahatlattı.Bana sadece 20'li yaşlarımda birkaç senelik mutluluk kazandırabilir ama döndüğümde yada orada kaldığımda herhangi bir ilerleme yada iş imkanı yada daha iyi bir hayat sunamayabilirdi.Ayrıca orada yaşayan ve yorumlarına güvendiğim birkaç kişiden dinlediğim kadarıyla gerçekten orada yaşamanın kolay olmadığını anladım.
Benim için Kore'yi bu saatten sonra dizileriyle,yemekleriyle,değişik kültürleriyle uzaktan takip etmek güzel😊
*İşte hayal ettiğim ev buna çok benziyor.Yukarıda soldaki resimdeki duvar yerine o kısımda mutfak hayal etmiştim😄Diğerleri tamamen aynı.Dizinin adı : Mary Stayed Out All Night.
8 Yorumlar
Güzel hayaller^^ Uzun zamandır ben de takip ediyorum ama hiç gidip orada okuma, yerleşme gibi hayalim olmadı. Zor olacağının farkındaydım ve orada yaşayan Türklerin dediğine göre dizilerde gördüğünüz gibi değilmiş. Tatil için gidilir, görmek isterim oraları ama kalmak ne bileyim, zordan da ziyade pek benlik değil. :D
YanıtlaSilZorluklarını duyunca ben de iyi ki gitmemişim diyorum😄
SilKore’de yaşamak nasıl diye hiç araştırmadım ancak gezmeyi çok isterim farklı yerler görmeyi severim :) umarım istediğin şekilde olur hayallerin :)
YanıtlaSilArtık baya geç ama olmamasında da vardır bir hayır😊
SilGüzel hayaller, gerçekleştirme en azından deneme fırsatın olsaymış keşke. ☺️
YanıtlaSilBen de Kore bağımlısı oldum birkaç senedir ama gidip orada yaşama vs gibi hayallerim olmadı nedense 😅
Yaşım gençken daha cesurdum bu konuda ama şimdi öyle bir hayranlığım olsa böyle hayaller kurmazdım😄
SilŞöyle bir blogunda gezerken bu başlığı görünce hemen tıkladım.. Tam hatırlamıyorum ama sanırım yıl 2008- 2009 falandı kore fanlığımın başlaması. İlk zamanlar diziler kore öğrenme bütün lise hayatım kore diziler taekwondo ve koreceyle geçmişti hatta taekwondoyla koreye bile gidecektim. Neyse velhasıl daha sonra yavaş yavaş azalmaya başladı ve benim de senin gibi fanlığımın seviyesi baya azaldı :D Kesinlikle korede yaşamak çok zor hele birde yabancılar için. Şu an çok fazla türk var evet rahat yaşıyor gibiler evet ama gel görelim ki arka planda o kadar kolay değil hayatları. Benim için de artık şu yaşımda sadece kore dizilerini izlediğim güzel şarkılarını dinlediğim lise zamanlarımda kore sayesinde çok güzel dostluklar biriktirdiğim bir hobi olarak kaldı. Yanlız olmadığıma bu şekilde düşünen kore fanlarının kaldığına seviniyorum. Her şey tadında güzel değil mi? :)
YanıtlaSilGitmenin kıyısından dönmüşsün desene😊Bazen gerçek olsaydı ne olurdu acaba diye düşünüyorum ama yaş ilerledikçe ve gerçekleri gördükçe öyle kalmasının daha iyi olduğunu düşündüm.Bu yaşa kadar orada kalamazdım mesela.4-5 sene hayallerini yaşarsın ve zorluğuna katlanırsın ama hayranlık azalınca zorluklar daha çok sıkıntı verir.
Sil