HARRY POTTER VE AZKABAN TUTSAĞI KİTAP KONUSU VE YORUMUM🦌

Harry Potter kitap serisini anlatmaya, serideki en sevdiğim hikayelerden biri olan Azkaban Tutsağı'nı yorumlayarak, devam ediyorum.Seriyi ilk okuduğum zamanlarda en sevdiklerim arasındaydı bu kitap ve hala daha severek okurum.En sevdiğim diyemem ama keyifli bir kitaptı.Harry'nin hayatıyla, anne babasıyla ilgili yeni yeni şeyler öğrendiği ve sihir dünyasının farklı yönleriyle tanıştığı bir bölüm.Okurken Harry kadar bizim de şaşırdığımız birçok olay geçiyor kitap içerisinde:) Daha fazla uzatmayayım giriş kısmını ve konusunu anlatmaya başlayayım:)

Konusu:

Harry, Hogwarts'taki 3. yılının başlamasını iple çekmektedir.Çünkü yaz tatilini yine, ona iyi davranmayan teyzesi ve eniştesinin yanında geçirmektedir.Üstüne üstlük bir de bu tatilde eniştesinin ablası Marge Hala eve misafir olarak gelecektir.Marge Hala, Harry'yi hiç sevmiyordur ve her bulduğu fırsatta ona hakaret ediyordur.Bu yüzden bu ziyaret haberi onun canını sıkmaktadır.Eniştesi bu durumu bildiğinden Harry'yi uyarır ve Marge'ın yanında bir şey yapmamasını söyler.Fakat Marge, Harry'nin damarına çok fena basmıştır ve Harry iradesiyle hiçbir şey yapmamasına rağmen öfkesiyle Marge Hala'yı büyüler.Başının hem eniştesinin yanında hem de sihirli dünyada çok büyük derde girdiğini düşünerek evi terk eder.Sihir dünyasında reşit olmadan okul dışında büyü yapmak yasaktır ve cezası vardır.Harry, artık Hogwarts'a dönemeyeceğini düşünerek nereye gideceğini bilemez halde bir yere oturur.Bu esnada çalıların arkasında kocaman siyah bir köpekle göz göze gelir ama köpek tam yaklaşacakken önünde çok tuhaf bir otobüs durur.Bu otobüs zorda kalan büyücülerin imdadına yetişen Hızır Otobüs'tür.Hızır Otobüs, Harry'yi Sihir Bakanı'nın davetiyle Çatlak Kazan'a götürür.Harry, ceza alacağına kendini hazırlarken Fudge bunun önemsiz bir durum olduğunu ve üstünün kapatılacağını söyler.Fakat Harry bu durumda bir gariplik olduğunu anlar.Durumun Akaban'dan firar etmiş olan Sirius Black ile ilgili olabileceğini düşünür fakat kendisiyle ne gibi bir alakası olduğunu bilemez.Bu sırada hazırlanıp Ron ve Hermione'yle okula dönen Harry, durumun detaylarını öğrenir.Sirius, yıllar önce annesi ve babasına ihanet ederek onların ölümüne sebep olan kişidir.En azından herkes tarafından bilinen budur.

Bu sırada Sirius'un yakalanması için Hogwarts'a Ruh Emiciler adında yaratıklar gönderilmiştir.Bunlar yakaladıkları insanın mutluluğunu, umudunu emerek beslenen yaratıklardır.Ayrıca ruhları emilen bu insanlar sonrasında kendilerini o kadar umutsuz ve bir daha mutlu olamayacak gibi hissederler ki toparlanmaları zor olur.Onlara karşı kullanılacak tek silah mümkün olan en güzel anıları düşünerek oluşturulan Patronus büyüsüdür.Harry de defalarca Ruh Emici saldırısına maruz kaldığı için Patronus büyüsü öğrenmeye başlar.Ve o sene harika bir Patronus oluşturur.

Harry, Sirius'un onun peşinde olduğunu bilir ve onunla yüzleşmekten hiç korkmaz.Aksine ondan intikam almak ister.Bu fırsat eline geçer ve Sirius ile karşı karşıya gelir.Sirius'un bir Animagus, yani istediği zaman bir hayvana dönüşebilecek bir yeteneğe sahip olduğunu ve bütün sene peşinde olan dev siyah köpeğin de Sirius olduğunu öğrenir.Harry, Sirius'un işini bitirmek ister ama öğretmeni ve babasının bir diğer arkadaşı olan Profesör Lupin, ona işin aslını dinlemesini teklif eder.Böylece Harry, gerçek ihanet edenin yıllarca Ron'un faresi kılığında dolaşan Peter Pettigrew olduğunu öğrenir.Bu olay herkesi çok etkilemiştir.Ama aynı zamanda Harry, Sirius'un onun vaftiz babası olduğunu öğrenir.Bu Harry'ye, hayatta gerçekten ona değer veren bir yakının olduğu umudunu verir.Fakat Peter'ın kaçmasıyla Sirius'un masumiyeti ispatlanamadığı için Harry ve Sirius arasına bir süre daha mesafeler girer.

Yorumum:

Seride en sevdiğim kitaplardan biri.Okuması çok keyifli.Sirius, Harry Potter serisinde en sevdiğim karakterlerden biri.Sirius'lu olan her bölümü keyifle okuyorum.Bunun dışında seride Voldemort'un olmadığı tek bölüm sanırım.Bahsi geçiyor ama diğer bölümlerdeki gibi bir karşılaşma yada savaş olmuyor.Diğer bölümlere göre daha renkli daha keyif veren bir kitap.Ayrıca filmi de çok güzeldi.Filmi de seri içinde en sevdiklerim arasında.Hatta bir dönem favorimdi:)

Kitaptan Alıntılar:

-Harry başını kaldırdığında tekerlek ve farların üç katlı, iflah olmaz derecede mor bir otobüse ait olduğunu gördü.Ön camında altın harflerle Hızır Otobüs yazıyordu.

-Profesör Lupin muazzam büyüklükte bir çikolatayı parçalara ayırıyordu."Al," dedi Harry'ye, ona özellikle büyük bir parça uzatarak."Ye.Faydası olur." Harry bir parça ısırdı ve hayretle, sıcaklığın el ve ayak parmaklarının uçlarına kadar yayıldığını hissetti.

-"Ruh Emici'ler, umutsuzluktan zevk alırlar, etraflarındaki huzuru, umudu ve mutluluğu kuruturlar."