KRAL ARTHUR'UN SARAYINDA CONNECTICUT'LI BİR YANKEE

Nihayet, hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri olan Kral Arthur'un Sarayında Connecticut'lı Bir Yankee kitabını anlatıyorum.Bitireli uzun zaman oldu ama yazmak için daha yeni sıra geldi diyeyim.Mark Twain en sevdiğim yazarlardan biridir ve Kral Arthur (6. yüzyıl) dönemi de tarihte araştırmayı en sevdiğim dönemlerdendir.Mark Twain'in daha önceden böyle bir kitabı olduğunu bilmiyorum, tesadüfen bir kitapçıda gördüm ve okunacaklar listeme ekledim.Alıp okuyunca da iyi ki okumuşum dediğim kitaplardan oldu.Hemen konusunu anlatmaya başlıyorum.

Konusu:

Connecticut'ta bir fabrikada mühendis olan kahramanımız 19. yüzyılda yaşamaktadır.Bir kavgada aldığı darbe sonucu bilincini kaybeder.Uyandığında ise kendini 6. yüzyılda ve Britanya'da bulur.Buna inanması mümkün değildir.Önüne çıkan herkese nerede olduğunu sorar fakat yanıt hep aynıdır.Ayrıca herkesin tuhaf kostümler giydiğini görür ve o civarda bir parti olduğunu düşünür.Günler geçtikçe zamanda yolculuk yapıp 6. yüzyıla hem de Kral Arthur'un yönettiği Britanya'ya geldiğini fark eder.Arada 13 asır vardır ve buradaki toplum kahramanımıza çok yabancı gelmektedir.Günlük yaşamları, toplumsal kurallar, inançlar bunlar ona çok yabancıdır.Onun dikkatini en çok çeken şey bu dönemde bilimsel olgulardan çok ruhani, mitsel söylemlere daha çok inanmalarıdır.Öyle ki bu tarz söylemlerde hatrı sayılır payı olan büyücüler sarayın yönetiminde büyük söz sahibidirler.Bu, kahramanımıza çok saçma gelir.Bir yandan da Kral Arthur'un sarayına, Camelot'a girmeye çalışır.Çünkü bu yüzyıldan geriye dönüşün pek mümkün olmadığının farkına varır.Söylediği mantıklı şeylerin hiçbir hükmünün olmadığını fark eden kahramanımız, tarih bilgisini zorlayarak o dönemde meydana gelecek bir olayı önceden tahmin edebilen bir büyücü gibi davranır.Planında başarılı olduktan sonra saraya girer ve yönetimde söz sahibi olur.Neden aramayan, sürekli büyücüler ne derse onu kutsal sayan ve buna göre hareket eden saray ve halkı bilinçlendirmeyi, bir nevi onlara 6. yüzyılda 19. yüzyılı yaşatmayı hedeflemiştir.Siyasi fikirlerin yanı sıra, bir mühendis olduğundan o dönem insanlara yardımı dokunacak birçok alet de yapar.19. yüzyılda uykuya dalan kahramanımız 6. yüzyıla medeniyet ve bilim getirmiştir.Fakat dönme vakti gelir ve gerçekte nereye ait olduğunu, aslında başına neyin geldiğini anlayamaz.

Yorumum:

Okuduğum en en en iyi kitaplardandı.Dediğim gibi hem ilgimi çeken konulara sahipti hem de yazar en sevdiğim yazarlardan.Bir kere içinde zaman yolculuğu var ki bence bu tarz konular hikayeyi inanılmaz sürükleyici yapıyor.Bunun dışında olayın Camelot'ta, Kral Arthur'un yakınlarında geçmesi beni ayrı heyecanlandıran konulardandı.Çünkü Merlin, izlediğim en güzel dizilerden olup, beni o dönem ve karakterler hakkında meraklandırmıştı.Kitapta Merlin'den çok da iyi bahsedilmiyor ama yine de hikayeye bayıldım.Kahramanın o dönemde yaşamanın mecburiyetine inandıktan sonra kendi yaşadığı dönemden 6.yüzyıla birçok şey taşımasını okumak oldukça keyifliydi.Sürükleyici ve okuması çok keyifli bir kitapBu türe ilginiz varsa okumanızı tavsiye ederim.Bir de kitabın 1949 yapımı bir filmi varmış, aslında merak ediyorum ama eski filmleri sevmediğimden henüz izlemedim.

Kitaptan Alıntılar:

-"Ruhların göçünü bilirsin; peki çağların ve bedenlerin yer değiştirmesini biliyor musun?"

-"Şimdi tüm dürüstlüğünle cevap vermeni istiyorum; neredeyim ben?"

"Kral Arthur'un sarayında."

-Gerçeği yalnızca bilmek, soluk bir resimdir ama gerçeğinizi kavramaya başladığınızda o da renklenmeye başlar.

-Hayal güçleri tümüyle ölmüştü.Bir adam hakkında böyle söylenebilir hale geldiği vakit dibi boylamış demektir diye düşünüyorum; o adam için bunun daha aşağısı yoktur.

-Zihinsel alışkanlıklar bu dünyadaki kurtulması en zor şeylerdi.

-Denebilir ki on dokuzuncu yüzyılı, altıncı yüzyılın teftişine sunmuştum.

-Seninle benim aramda on üç asır vardı, düşünsene.Evim ve arkadaşlarımla aramda on üç asır vardı.Üstelik kendimle aramda bile.